Beyaz Zambaklar Ülkesinde 

Grigory Petrov’un “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” adlı eseri, karanlıklar içindeki bir milletin, bilgi ve erdem ışığıyla nasıl aydınlandığını anlatan ilham verici bir eserdir.

Bir zamanlar Finlandiya; bataklıklarla kaplı, yoksul, bilgisizlik içinde kıvranan, umudunu yitirmiş bir ülkeydi. Halk tembelliğin ve cehaletin pençesinde, kendi kimliğini unutmuş bir haldeydi. Fakat birkaç öncü aydın, milletin bu perişan halini kabullenmedi. Onlar, birer meşale gibi karanlığı yararak, halkı çalışmaya, öğrenmeye, erdeme ve vatan sevgisine çağırdılar.

Başta Snelman olmak üzere, öğretmenler, din adamları, askerler ve aydınlar; milletin her ferdine sorumluluk duygusu aşıladı. Köy köy gezilerek okullar açıldı, kütüphaneler kuruldu, insanlara temizlik, disiplin, dürüstlük ve çalışkanlığın önemi anlatıldı. Halk, yavaş yavaş uyuşukluktan sıyrıldı; toprağını işleyen, ülkesini seven, geleceğine inanan bir toplum haline geldi.

Bir zamanların bataklık ülkesi, alın teri ve azmin mayasıyla **“beyaz zambaklarla bezenmiş bir cennet”**e dönüştü. Finlandiya’nın bu uyanış hikâyesi, yalnızca kendi milletine değil, tüm dünyaya bir ders niteliğindedir:

Bir ülkenin gerçek kudreti ne zenginliktedir, ne de silahlarında; asıl güç, halkının ahlakında, eğitiminde ve çalışkanlığındadır.